Işıl ışıl bir bakış, kocaman bir gülümseme, sinirlenmenin getirdiği kaş çatma ve üzgün zamanların dudak bükmesi… Böyle sıralayınca iyiden kötüye gibi oldu ama bilemedim, ilk aklıma nasıl geliyorsa öyle yazdım açıkçası. Diyeceksiniz şimdi hocam bunları neden sıraladın? Bunları sıraladım çünkü konumuz Yüz Estetiği.
Şöyle bir düşününce yüzümüz kendi içerisinde ve yaşadığımız toplumda ne kadar çok anlam barındırıyor ve dahası hayatımızı nasıl etkiliyor? İyi veya kötü tüm duygularımızın tüm düşüncelerimizin yansımasını ister istemez yüzümüzde gösteriyoruz. Sadece duygularımız ve düşüncelerimiz mi? Hayır, maalesef yaşlanmanın getirilerini de yüzümüzde gösteriyoruz.
Nasıl ki yaş aldıkça vücudumuzda deformasyonlar, sarkmalar daha zor kilo vermeler baş gösteriyor aynı durum yüzümüz için de geçerli.
Yaş almaya ve mimiklere bağlı olarak göz çevremiz kırışıyor, göz kapaklarımızda fıtıklaşma oluyor ve zamanla yer çekimine yenik düşüyor (yer çekimi ile ilgili data fazla bilgi için bkz: meme dikleştirme ameliyatı yazısı) nazolabial dediğimiz burun kanatlarından dudak çizgisine doğru olan bölgede giderek derinleşen oluklar oluşuyor, dudaklarımız ise volümünü yitirip incelmeye başlıyor. Yanaklarımızın zamanla bağımsızlığını ilan edip aşağıya doğru ilerlemesini saymıyorum bile!
Söz konusu yaşlanma olunca geçen zaman belki de en çok yüzümüzde kendini gösteriyor. Kuşkusuz ki zamanı durdurmanın bir yolu yok. Bilim her ne kadar hızlı şekilde ilerlese de elimizdeki verilere bakarsak zaman makinesinin icadını da bir süre beklemek zorundayız. Sonsuz gençlik iksirimiz de olmadığına göre günün sonunda dönüp dolaşıp mecburen estetik cerrahinin nimetlerinden faydalanacağız. Mecburen dediğime bakmayın, aslında başka seçeneklerimiz olsaydı da yine estetik cerrahiyi seçerdim sanırım. 🙂 Siz de benim gibi işinizi severek yapıyorsanız anlarsınız; bizim gibi insanlar için iş çoğu zaman iş olmaktan çıkar, hayatın kendisi olur.
Neyse, konuyu dağıtmayalım, yaşlanma diyorduk.
Günümüz estetik cerrahi teknolojileri, -ki hepsini gerçekten çok seviyorum- mevzubahis yaşlanma ve akabinde yüzde oluşan deformasyonlar olunca biz fanilere ister ameliyatlı ister ameliyatsız pek çok seçenek sunuyor. Üstelik medikal teknolojiler her geçen gün inanılmaz bir hızla da geliştikleri için tüm bu yöntemler oldukça güvenilir ve konforlu seçenekler olarak karşımıza çıkıyor.
Botoks ve dolgu gibi lokal uygulamalarla ve neredeyse bir öğle arası diyebileceğimiz kadar kısa seans süreleriyle yüzdeki pek çok deformasyonun üstesinden gelebiliriz. Eğer ki bu deformasyonlar cilt sarkmaları gibi daha kapsamlı sorunlarsa o zaman yüz germe ameliyatı, göz kapağı estetiği veya yanak estetiği gibi operasyonlarla müdahalede bulabiliriz.
Yaşlanmanın yüzümüze getirisi sadece kırışıklık veya sarkma değildir. Yaşlanma zaman zaman kendini yaşlılık lekeleri dediğimiz kahve rengi lekeler, ciltte mat ve kuru görünüm, güneş lekeleri, cilt tonunda bozulmalar gibi pek çok farklı şekilde gösterebilir. Bu sorunların çözümü var mı derseniz aslında belki de en çok bu sorunların çözümü vardır diyebilirim. Radyofrekans tedavileri, ultrasound tedavileri, mikroiğnecikler, mezoterapiler, kişinin kendi kanıyla yapılan plazma tedavileri ve dahası! Pek çok yöntemle yukarıda saydığım cilt üstü problemler de giderilebilmektedir. Önemli olan kişinin ihtiyaçlarını doğru şekilde belirlemek ve akabinde uygun tedavi protokolünü sürdürebilmektir.
Her nasıl ki yaşlanma bir süreçse ve kendi içerisinde adımları varsa gençleşme veya genç görünüm de bir süreçtir onun da kendi içerisinde adımları vardır. Bu nedenle söz konusu yüz estetiği olunca mutlaka çözüm bütünsel yöntemde aranmalıdır. Bütünsel yöntem ne demek? Kişinin karşılaştığı sorunları 360 derece ele almak sadece yüzeysel ve lokal değil gerçek bir estetik ve başarılı işlemden söz edebilmek için karşılaşılan deformasyonu her yönüyle gidermektir.
Yüzümüz gerek ilk dikkat çeken yer olması gerekse adeta kimliğimiz olması nedeni ile oldukça hassas müdahale gerektiren bir yerdir. Dolayısıyla işlemleri yapacak estetik cerrahın alanında yetkin ve tecrübeli olması önemlidir. Tabii söz konusu estetik cerrahi olunca aslında bir de estetik cerrah olması önemlidir dememiz lazım. Maalesef günümüzde estetik ve plastik cerrahi eğitimi almamış pek çok kişi de bu alana merak sarmış durumda. O yüzden özellikle yüz estetiği gibi ince işçilik ve yetkin bilgi gerektiren işlemlerde bir estetik cerrahtan destek almalı ve tüm uygulama süreçlerini onunla planlamalısınız.