Zaman ilerledikçe hayata dair iyi kötü birçok anımız, karşılaştığımız olaylar karşısındaki tecrübemiz birikirken aynı zamanda yaşlanmanın getirisiyle ince kırışıklıkları, cilt deformasyonlarını da biriktiririz. Doğanın akışı böyle. Her zaman iyi ve güzel ile bizi zorlayacak hatta zaman zaman keyfimizi kaçıracak olanlar bir aradadır. Yin ve Yang gibi…
Bu arada evet Yin, Ying değil. 🙂
Hayat içerisinde karşılaştığımız güzellikleri hemen kabullenirken olumsuzlukları kabullenmekte biraz zorlanır hatta zaman zaman aşırı reaksiyonlar dahi gösterebiliriz. Halbuki her durum ve koşul, kendi içerisinde birçok çözümü barındırır. Hayatın bize getirilerini bir gözden geçirelim.
Mesela yaşlanma ya da bizi daha iyi hissettiren haliyle yaş alma… Zaman ilerledikçe kollajen üretimimiz azaldığı için cildimizin elastikiyeti azalır ve cilt adeta saldırılara, deformasyona açık hale gelir. Mimik hareketleriyle yüzümüzde ince başlayıp giderek derinleşen çizgiler kendini gösterirken yüzün volüm kaybetmeye başlamasıyla da cilt altı boşalır ve halihazırda zaten elastikiyetini kaybetmiş olan cilt gevşeyip sarkmaya başlar. Üstelik bu sarkma maalesef tek bir yerde olmaz. Yukarıdan aşağıya doğru yaşlanan ciltte göz kapaklarından başlayıp yanaklara, gıdı bölgesine hatta boyun bölgesine kadar inen bir deformasyon meydana gelmeye başlar.
Şimdi, yukarıdaki konumuza dönelim. Ne demiştik, her olumsuz durum kendi içerisinde çözümünü de barındırır.
Bugün yaşlanmanın etkilerini bu kadar hissederken ilk etapta bunun yeterince çözümü olmadığını düşünebilirsiniz. Ama inanın ki var. Yaşlamanın getirisiyle yaşanan fiziksel çöküntüyü sadece siz değil tüm dünya yaşıyor ve biz cerrahlar bu etkileri azaltmak için bilimin de desteğiyle elimizden geleni yapıyoruz.
Cilt gevşeme ve sarkmaları denince pek çok kişinin aklına germe ameliyatları gelebilir. Ancak germe ameliyatları, hatta sadece germe değil; genel olarak tüm ameliyatlar her zaman en son seçenektir. Biz cerrahlar ameliyat yapmayı çok sevsek de hastalarımıza neşter vurma konusunda düşünüldüğü kadar hevesli değiliz. 🙂
Estetik müdahalelerde özellikle, kişinin yaşadığı deformasyona göre ameliyat kararı vermeden önce çok çeşitli ameliyatsız uygulamalarla yüz güldüren sonuçlar almak mümkündür.
Normal şartlarda her ne kadar konforlu olursa olsun yüz ve boyun germe günün sonunda oldukça kapsamlı bir operasyondur. Kombine yapılabilmekle birlikte ameliyat uzun saatler sürebilmektedir.
Ameliyatsız yüz ve boyun germe, ameliyatlı seçeceğe göre çok daha pratik olmakla birlikte sosyal hayatı kesintiye uğratmaması, klinik ortamda rahatça uygulanabilmesi ve hastanın genel anestezi almaması nedeni ile oldukça konforlu ve güvenilir bir işlemdir.
Bugün ameliyatsız yüz ve boyun germe uygulamalarında radyofrekanstan ultrasound tedavilerine, HIFU teknolojisine kadar pek çok uygulama kullanılabilmektedir. Bunlar arasında Ulthera bir diğer adıyla fokus ultrasound söz konusu ameliyatsız yüz ve boyun germe olunca etkin sonuçlar aldığım ve severek uyguladığım işlemlerin başında geliyor.
Ulthera Uygulaması
Cilt altı derin dokuları hedefleyen Ulthera, fokus ultrasound teknolojisi sayesinde cilt altında bir onarım süreci başlatır. Kollajen üretimini tetikleyerek ciltte lifting etkisi oluşturan Ulthera uygulaması oldukça konforlu ve bir o kadar da güvenilir bir işlemdir. Ulthera uygulamasının sonuçları yaklaşık 2,5 – 3 ay içerisinde kendini göstermeye başlar. Bu süre, cildin kendini yenileme süresidir. Yapılan işlemin etkileri ise 6 aya kadar devam eder. 1 senenin sonunda kişinin ihtiyacı olursa yeniden Ulthera yapılır, ancak çoğu zaman gerek duyulmaz.
Ulthera uygulaması nasıl yapılır?
İlk etapta Ulthera cihaz başlığı hastanın cildine hafifçe değdirilerek cilt arkası incelenir ve doku çalışması yapılır. Akabinde Ulthera ile derinin 4,5 mm ve 3 mm altına odaklanan termal hasar noktaları oluşturularak ciltte kontrollü hasar yaratılır. Ulthera işlemi tamamen cilt altı dokulara odaklanan ve onlar üzerinde etkili olan bir uygulamadır. İşlem esnasında cilt yüzeyinde herhangi bir hasar bırakmaz. Ulthera işlemi esnasında ciltte ortaya çıkan enerji, stimülasyonun artmasına ve ciltte sıkılaşma meydana gelmesine olanak tanır. Tek seanslık bir uygulama olan Ulthera işleminde seans süresi hastadan hastaya değişiklik gösterebilmektedir. İşlem yapılacak alanın genişliğine bağlı olarak değişen seanslarda sadece yüz germe yapılacaksa ortalama 30 – 40 dakika yeterli olabilirken boyun germe işlemi de yapılacaksa seans süresi 1 saate kadar uzayabilmektedir.
Ağrılı bir uygulama mıdır?
İşlem esnasında hafif sinek ısırığı veya iğne batması gibi bir hissiyat olmakla birlikte eğer hastalarımızın tercihleri doğrultusunda isterlerse lokal anestetikler kullanarak bu hissi de ortadan kaldırabilmekteyiz.
Ulthera işlemi hangi durumlarda uygulanır?
Ameliyatsız yüz ve boyun germenin etkin yolu olan Ulthera, cildin elastikiyetini kaybedip gevşemeye ve sarkmaya meyilli hale geldiği zamanlarda başvurulması gereken bir öncül tedavidir. Yüz ve boyun germe ameliyatlarında olduğu gibi ileri düzey sarkıklıklarda kısmi etki göstermekle birlikte cildin kalitesini kaybetmeye başladığı cilt gevşemesinin ilk zamanlarında yüz güldüren sonuçlar almak mümkündür. Yani, bir nevi söz konusu Ulthera olunca, kendisini ameliyattan önceki son çıkış gibi düşünebiliriz.