İlk ve orta öğrenimini İstanbul Ar -EL Koleji’nde tamamlayan Bilgehan İlker, ardından Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde Tıp Eğitimi almıştır. Tıpta Uzmanlık sınavı sonrası Dokuz Eylül Üniversitesi Plastik, Rekonstruktif ve Estetik Cerrahi A B. D.nda uzmanlık eğitimini tamamlamıştır.

a

Vücut Estetiği

Bu yazıma güzel ve çekici görünmek herkesin hakkı diyerek başlamak istiyorum. Nedense ülkemizde bakımlı olmaki kendine dikkat etmek ve görünüşünü önemsemek sadece bir kısım insan için geçerliymiş gibi bir hava var. Halbuki kendi özbenliğine saygının ilk adımlarından biridir kendinize bakmak. Tabii bu bakış sadece fizyolojik değil aynı zamanda psikolojiktir de. Ben işin fizyolojik kısmının uzmanı olduğum için bu konuda birkaç şey söylemek istiyorum.

Yaşadığımız yüksek tempolu hayat, beslenme düzenimiz, stres, hayata ve işe dair sorumluluklar derken ister istemez pek çoğumuz kendimizi ihmal ediyoruz. Bu ihmale bir de yaş alma eklenince adeta zaman ve vücudumuz el ele vermiş de bizi bitirmeye çalışıyor gibi hissettiğimiz zamanlar olmuyor desek sanırım yalan olur. Peki bu güçlü ikiliye karşı neler yapılabilir?

Yaş almaya bağlı olarak vücudumuzda değişmeye başlayan ve deformasyona meyilli hale gelen yerlerin başında cildimiz vardır. Yaşlandıkça ciltteki kollajen üretimi azalır ve bu da cilt kalitesinin düşmesine neden olur. Düşen cilt kalitesinin akabinde cilt, deformasyona açık hale gelir ve her değişimde (örneğin kilo alımı, hamilelik, aşırı kilo verme vb.) gevşeyip biraz daha sarkar. Peki bunun çözüm var mı derseniz evet var. Günümüz ameliyatsız estetik uygulamalarıyla vücutta cilt sıkılaşması başta radyofrekans sistemleri olmak üzere birçok sistemle mümkündür. Üstelik bu uygulamalar sosyal hayatı kesintiye uğratmayan konforlu, güvenilir ve bir o kadar yüz güldüren sonuçlar aldığımız pratik uygulamalardır. 

Peki söz konusu vücut olunca karşılaştığımız tek şey cilt deformasyonu mu?

Hayır. Yukarıda da bahsettiğim gibi cilt deformasyonu ilk karşılaşılan adımlardandır. Cildimiz sadece yüzeyde değil içeride de yaşlanır ve çevresel faktörlerin de etkisiyle pek çok sorunla karşılaşılır. Örneğin karın bölgesindeki kilo değişimleri nedeniyle karın kaslarının deforme olması veya zamana yenik düşen ya da kilo verdiğimiz için eski çekiciliğini yitiren popomuzun biçimsiz bir forma girmesi. Biçimsizlik demişken yer çekiminin etkisiyle zemine kavuşmak için yanıp tutuşan memelerimizden bahsetmeden olmaz. 

Kısacası söz konusu vücudumuz olunca birçok deformasyonla karşılaşırız. Yukarıda saydığım cilt problemleri her ne kadar ameliyatsız çözülse de son saydığım deformasyonların tamamının çözümü estetik ameliyatlardır. Günümüz gelişen estetik ve plastik cerrahi yöntemleri ve teknolojisi ile artık neredeyse tüm ameliyatların konforlu ve güvenilir şekilde yapılabildiğini rahatlıkla söyleyebilirim. 

Ancak iyi bir ameliyat için maalesef sadece üst düzey teknoloji yeterli olmaz. Cerrahın bilgisi, birikimi ve ameliyatlardaki hassasiyeti de oldukça önemlidir. Bununla birlikte doğru planlama yapabilmesi ve hastanın ihtiyaçlarını doğru şekilde tespit edebilmesi, uygun hasta uygun işlem eşleştirmesi yapabilmesi de gerekir. Bu saydıklarım iyi bir estetik cerrahi işleminin alamet’i farikasıdır. 

Bir estetik müdahalede yukarıda sayılanlar dikkate alınmazsa ne olur derseniz, hemen söyleyeyim; operasyon sonrası aynaya baktığınızda kendinizden dahi kaçmak ister, aynalara küser ve bu bana reva mı isyanı eşliğinde yeni ameliyatlar için yeni cerrahlar aramaya başlarsınız. Bu açıklamam biraz acımasız gelmiş olabilir, kabul. Ancak estetik müdahaleler öyle işlemler ki ister ameliyatlı ister ameliyatsız olsun iyisi gerçekten iyi olurken kötüsü de gerçekten kötü oluyor. Yanlış ya da eksik işlem, hayalinizdeki görüntüyü size veremez veya beklentilerinizi sırf maliyeti daha yüksek ameliyatı tercih edin pohpohlayan, beklentilerinizin gerçekçi olmayıp arşa çıkmasına neden olan kişileri tercih etmek yine günün sonunda sizi mutsuz edecektir. Bunlar işin psikolojik tarafı, bir de fizyolojik tarafı var. Örneğin bir meme dikleştirme ameliyatında meme dokunuz yetersiz kalacağı halde size dikleştirmenin yanında meme büyütme ameliyatı önerilmiyorsa, veya meme büyütme ameliyatı yaptırdığınızda cerrahi kesi iyi saklanmıyorsa bunlar eksik veya hatalı ameliyatlardır. Bu eksik ve hatalı durumlar sadece ameliyatlı işlemlerde değil, ameliyatsız olanlarda da geçerlidir. Örneğin yanlış yapılan bir burun dolgusu burnunuzu yüzünüzle orantısız bir hale getirebilir ya da aşırı büyük dudaklar, o herkesin kaçındığı yapay ördek görünümü ile sizi baş başa bırakabilir. Yapılacak liposuction sonrası bir germe ameliyatına ihtiyaç duyduğunuz halde bu size önerilmediyse veya doğru şekilde yapılmadıysa hayalini kurduğunuz o fit görünümden çok uzak bir noktada yer alabilirsiniz. 

İşin özü şu; ister ameliyatlı ister ameliyatsız yöntemler olsun günün sonunda vücut estetiği uygulaması için alanında tecrübeli, yetkin ve isteklerinizi tam olarak anlayacak akabinde de beklentilerinizi doğru şekilde yönetecek cerrahlara başvurmanız önemlidir. Bu seçim, işlem sonrasında karşılaşacağınız iyi görüntüyle doğru orantılıdır.